Sevgili Hocam Turgut Özakman ile “Fehim Paşa Konağı”nda Yeniden Buluştuk (Füsun Akmen Balkaya)
Egzotik Forumları

Hayatın içinden...

Giriş yap

Şifremi unuttum



Anket

Egzotik Forum'dan MemNun Musunuz?

Sevgili Hocam Turgut Özakman ile “Fehim Paşa Konağı”nda Yeniden Buluştuk (Füsun Akmen Balkaya) I_vote_lcap96%Sevgili Hocam Turgut Özakman ile “Fehim Paşa Konağı”nda Yeniden Buluştuk (Füsun Akmen Balkaya) I_vote_rcap 96% [ 915 ]
Sevgili Hocam Turgut Özakman ile “Fehim Paşa Konağı”nda Yeniden Buluştuk (Füsun Akmen Balkaya) I_vote_lcap1%Sevgili Hocam Turgut Özakman ile “Fehim Paşa Konağı”nda Yeniden Buluştuk (Füsun Akmen Balkaya) I_vote_rcap 1% [ 7 ]
Sevgili Hocam Turgut Özakman ile “Fehim Paşa Konağı”nda Yeniden Buluştuk (Füsun Akmen Balkaya) I_vote_lcap1%Sevgili Hocam Turgut Özakman ile “Fehim Paşa Konağı”nda Yeniden Buluştuk (Füsun Akmen Balkaya) I_vote_rcap 1% [ 6 ]
Sevgili Hocam Turgut Özakman ile “Fehim Paşa Konağı”nda Yeniden Buluştuk (Füsun Akmen Balkaya) I_vote_lcap3%Sevgili Hocam Turgut Özakman ile “Fehim Paşa Konağı”nda Yeniden Buluştuk (Füsun Akmen Balkaya) I_vote_rcap 3% [ 24 ]

Toplam Oylar : 952


Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

Sevgili Hocam Turgut Özakman ile “Fehim Paşa Konağı”nda Yeniden Buluştuk (Füsun Akmen Balkaya)

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Yazar : EgzotikForum


-
-

‘’Yeni dokunuşların asal dokuya getirdiği lezzetin, yazarın metnine sadık kalınarak gerektiği yerlerde, seyircinin gözünü ve kulağını rahatsız etmeden yapılan sihirli dokunuşları ‘Fehim Paşa Konağı ‘adlı oyunda çok akılcı buldum’’

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ŞEHİR TİYATROLARI ,DEĞİŞEN YÖNETİM VE SUHA UYGUR’LU İLK GALA

İBBŞT ‘da yakın tarihleri gösteren yönetimsel değişim, hepimizi mutlu eden geçmişi ile bir ismi buraya taşımıştır.



Türk Tiyatrosunun geleneksel yapıda kendisine en güzel sayfaların ayrıldığı bir ustanın yanında yetişmiş bir oğul‘u , Suha Uygur’u bu yönetimde görmek hepimizi tiyatro sanatı adına umutlandırmıştır.

Yönetim anlayışı günlük olmayan tiyatro sanatının farkında olan, bu sanata gönül vermiş her katmanda paylaşımcı arkadaşları ile bu yüce sanat çınar ‘ını tiyatro adına daha da besleyeceğinden şüphemiz olmamıştır.

Sanat zordur.Sanat disiplin işi olduğu kadar da özgündür, özgürlükçüdür.

Sanat taşıdığı bunca özelliği ile de kuralsızlığı kuralları ile de sorgulaken,dengeleri uyum ve ölçü içinde çözer ve çözerken de ucsuz bucaksız sorumluluktan asla uzak olmadığını tarihsel gelişimi içinde de göstermekten çekinmez ve de çekinmemiştir…….

Suha Uygur’lu Şehir Tiyatrolarının popüler ,günlük sıcak esintiler getirecek mesaj ve çalışmalardan uzak olacağı inancımızı ,akış içinde göstererek kendisini daha da iyi tanıma olanağı yaratmasına yardımcı olması söz konusu olmuştur.

Zaman ve ortaklaşa paylaşımların doğru projelendirilmesi ile yeniden sanatsal günlerine , kesintisiz Şehir Tiyatrolarının el sallayacağının olasılığı Suha Uygur ve arkadaşlarının çalışmaları umutlarımıza bu kısa sürede bile ayna tutmayı başarabilmiştir..

TURGUT ÖZAKMAN VE ESKİMEYEN BİR OYUN ‘Fehim Paşa Konağı’

Suha Uygur’un yönetim görevini kabul edişinden sonra katıldığı ilk gala’da kendisini her zamanki mütevazi ve nazik tavrı ile görmüş ,ailevi güzel bağlarının simgesi zarif eşi Filiz Şengel Uygur ile de misafirlerine ulaştırdığı dostluğu hiç değişmemiş aksine pekiştirilmiştir.

Harbiye Muhsin Ertuğrul ‘da yapılan gala ,lisans dönemim de hocam olan ve daha sonra kendisinden biçimsel olarak ayrılış tarihimize kadar öğrenci yapımı koruduğum hocam Turgut Özakman ismine ait olması bende başka bir heyecan yaratmıştır.

Turgut Özakman

1930 yılında Ankara da doğmuş,AÜ Hukuk Fakültesini bitirmiş,Köln Üniversitesi Tiyatro Bilim Enstıtüsü,TRT Genel Müdür Yardımcılığı ,Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü,Radyo Televizyon Yüksek Kurulu üyelik ve Başkan Yardımcılığı görevlerini üstlenmiştir.

AÜ Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü’nde ‘ Dramatik Yazarlık’ derslerini çok uzun yıllar vermiş, öğrencilerine kendisini tanıma fırsatının onurunu yaşatmıştır.

Bilgi Yayınevini ‘En çok kazanan yazarlar’ listesinde 16.sıra ile Turgut Özakman vergi rekortmenleri listesine taşıyan yazar olmuştur.

Türk Tiyatrosunda 50’lili yıllarda başlayan yazarlık altın döneminin kurucu isimlerinden olup 2000’li yıllarda da bunu devam ettirmiş büyük bir ustadır.Popüler kültürden hep uzak durmuş, dil‘i kullanmada kıvraklığı, sade yapısı, güçlü gözlemi, araştırmacı kişiliği ile Cumhuriyet Tarihimizin de yeri doldurulamayacak yazarı olmuştur.

Eskişehir Belediye Başkanlığı adını taşıyan bir sahne yapmıştır.Sayısız ‘Üstün Hizmet Ödülü’, onca tiyatro oyunu ,onca Fahri Doktor’a unvanları ,’ Duvarların Ötesi, Güneşte 10 Kişi, Ah!Şu Gençler, Ocak,Sarıpınar 1914,Fehim Paşa Konağı,Müzikli Osmanlı Tarihi vb’ eserlerle de tiyatroya büyük emek harcayan Özakman,50 yıla yakın bir sürenin emeği olan ve Kurtuluş Savaşı’nı anlatan ‘Şu Çılgın Türkler ‘ adlı belgesel-romanı ile de yüzlerce baskı yaparak dünü -bugüne taşıyan Cumhuriyet Tarihini gençlere öğreten gurur kitabının yazarı olmuştur. ’Diriliş,Cumhuriyet-Türk Mucizesi adlı kitapları bu diziyi takip etmiş ayrıca ‘Kurtuluş’ adlı 6 bölümlük dizinin senaryosu da diğer yazdığı senaryoları arasında öne çıkmıştır.

Turgut Özakman 29 .Eylül .2013’ten sonra sadece biçimsel olarak aramızdan ayrılmıştır.

‘ FEHİM PAŞA KONAĞI VE İBBŞT ‘ DA İLK BULUŞMA

‘Fehim Pasa Konağı’ adlı oyun başta Devlet Tiyatro’larında olmak üzere bir çok kez ülkemiz sahnelerinde çeşitli tiyatro ların sahnelerinde gün ışığına çıkmış oyun olmuştur.

İkinci Meşrutiyet-1908
İkinci Meşrutiyet arifesinde eski kabadayı Rasim Baba’yı oğlu Yusuf’un gölge oyununa ilgisinden memnun olmamıştır.Kendisi gibi oğlunun da kabadayı olmasını istemiş ,oğlunu Fehim Paşa konağına götürmüştür.Yusuf aksine konakta kadınları eğlendirmek üzere görevlendirilmiştir.Bu durum Rasim’i rahatsız etmiş olsa da mecburiyetler onu susturmuştur. Kısa zamanda paşanın kızı ile ortaya çıkan aşk hikayesi mevcut siyasi düzenin getirdiği iktidar kavgalarının ışığında yeni ve eğlenceli bir ortamı da beraberinde hazırlamıştır.

Esnafın yeni bir tutum içine girmesi,konak krizi,Suat Paşanın hasmına meydan okuması,Yusuf’u dövüşçü olarak yanına alması,meşrutiyet ve dengelerin değişmesi ile Suat Paşanın düş kırıklığı ,Fehim Paşanın itibarını yitirmesi ve yeniden Yusuf’un istediği ortama dönüşü olarak oyunu kısaca özetleyebilme şansımız olmuştur.

Yönetmen Kemal Kocatürk ve …..
Şehir Tiyatrolarının oyun repertuarına bu oyunun girmesi,tesadüf olarak nitelediğimiz 2016yılını beklemiş ve Kemal Kocatürk’ün açık biçim çalışmasında yorumunun ,geleneksel yapıda da oluşan çağrılara verdiği başarılı dokunuşların özünde müthiş bir anlam canlılığına da kavuşmuştur.Özakman yapısına Kocatürk’ün yakın oluşunun izdüşümleri yine ustaca metnin üzerinden sahne tasarımı ile buluşmasına öncelik vermesinde iyice güzelleşmiş hatta parlatılmıştır.

Duyguların aklın önüne geçmediği anlatımda ise sahne tasarımı , sanatçı uyumunun görsel rahatsızlık ve karmaşasından uzak tutularak birlikteliğinde ortaya çıkan vurucu noktaların sıradanlaştırılması ise aklın bir başka hüneri olarak sahneye yansıtılmıştır.

Sahnenin sıcak atmosferini oyun boyunca devam ettirme becerisi ise yönetmen,sanatçı ve tasarım ekibinin ortak görüşlerinin birlikte çözümüne bağlamak seçkinliği ile de seyircinin buluşturulması oyun da ayrı bir duyumsal keyfi soluklandırmıştır.

Tarihsel önemi büyük olan 1876 anayasasının 2.kez onaylanmasının ardına saklanmayan oyun ,2.Meşrutiyet ilanı ile de ‘Hürriyet’ sloganlarının öne çıkarılarak zedelenmesinden korunmuş ilmek,ilmek meselenin çözümüne gidilmiştir.

Geçmişten günümüze gelen yapılanmaların değişim durumlarında oluşan sessiz çığlıklarının daha güvenle duyurulur hale gelmesi hatta ritm duygusunun da düne göre yoğunlaşması oyunda şaşırtıcı olmamıştır.

Tüm bu sahne tasarımlarının organik bir bütünlük içinde tam tamına halkaların iç içe geçmesini sağlayan Yönetmen Kemal Kocatürk, dramaturg Hilmi Zafer Şahin, Dekor tasarımın da Sırrı Topraktepe, Kostüm tasarımında Almila Altunsoy, beste ve müzik de Selim Atakan, Hüseyin Tuncel’in, Işık tasarımında Murat İşçi’ye , Fehim Paşa Konağı çalışmalarındaki özen ,müstesna bir başarıyı da beraberinde getirmiştir.

Oyuncular…
Turgut Özakman’ın tarihsel döneme ilişkin tavır ve konuşma biçimlerini içeren karakter ve söz komiği ustalığı ile hoş görülebilen zaaflar oyuncular tarafından başarı ile ortaya konmuştur..
Söz komiği geçmişe dayalı asla naftalin kokmayan yapıda geliştirilmiştir.Sözcükler dönemin için de başka bir döneme atıfla tazelenebilir, çağdaşlıkla uyumlanabilir özellikler taşıması oyun boyunca karakter boyutunda öne çıkmış ,tipleştırmede de destek almıştır..Dönemin kaos ortamında yaratılan sevimli aşk öyküsü ,oyun içinde oyunun kahramanları olan oyuncuları da masal kahramanları şekline doğru yenileştirmiştir.

Gücün zora, zorbalığa getirdiği kişilerde oluşan sevimsizliği fark ettirmeden tarihi dokunun içinde gerçeklere sanatsal sahne büyüsünün gücünü giydirmeyı de ihmal etmemiştir.
En önemli özellik ise açık biçim ile geleneksel yapı arasında değerli sanatçılarımızın kurduğu mükemmel bağlantıdaki doğal akışın ustamıza yakışır ve yaraşır biçimde dengelenmesi olmuştur.

Fehim paşa ,Deli Suat Paşa’yı( Selçuk Soğukçay) birlikte Nuri ile Hadi Beylerin( Nevzat Çankaya) ise aynı kişiler üzerinden dokuya yerleştirilmesi Anlatıcının( Bahtiyar Engin) biraz daha rahatlatılması Ayvaz ,Hadi beylerden arınarak Pertev ve temsilci de karar kılınması ile Yusuf – Ayvaz dengeleri ise( Çağatay Palabıyık,Serkan Bacak) sahne dinamiğine önemli yeni ve doğru anlayış getirmiştir.Rasim Baba( Orhan Hızlı),Düztaban Osman(Murat Ozan),Zilli Ömer Çavuş( Ali Karagöz) ile oyunda Azizler –Yorgancı,Arifler-Berber (Volkan Ayhan,Murat Üzen),(Hamit Erentürk,Cihan Kurtaran)ikilisinin bitişik ortaklığı biçimsel yenilik olarak hatırlattığı İtalyan Halk Tiyatrosu yapısı dışında görsel rahatsızlığı da biraz tetiklemiş
Hanımefendi(Nazan Yatgın Palabıyık) ‘den gelen kahkahaların anımsatıcı ! yanı dışında tekrarlarında işitsel sıkıntıya da neden olması küçük olumsuz eleştirilerimiz olarak yazımıza katılmıştır.

Mihriban(Pınar Demirel),Halayık(Zeynep Ceren Gedikalı,Pelin Budak,Gülsün Odabaş),Kavuklu –Pişekar(Pelin Budak,Zeynep Zeren Gedikalı),Kanun(Kayahan Erdem) ‘un oyuna katkıları tüm sanatçıların olduğu gibi takım oyunculuk anlayışı içinde olmuştur.

Eftal Gülbudak ile birlikte Akhan Şener,Pınar Demiral,Gülsün Odabaşı,Aynur Kopuz,Bahri İridağ,Nevin Köksal Yatman,Gökhan Davulcu,Zafer Çitak,Ali Birinci,Levent Akman,Hamza Değirmenci,Mehmet Ördek,Fatma Demir,Oya Ballıkaya,Bayram Akdağ,Adil Uprak ,Necati Öcal,Yusuf Akçay,Hüseyin Çağlayan,Recep Kayalar,Çengiz Önay,Bilal Kuruoğlu,Özay Apaydın,Nesrin Kadıoğlu,Ayça Özgür de bu başarıya destek veren teknik ekip anlayışını benimsemişlerdir.

Satırlarım…………………..
Yusuf ‘’Sıkıldım ben bu kabadayılık oyunundan,hiç kimse sevda şarkısı söylemiyor…………………………………As,kes,vur,kır, döv,söv,yak,yık,saldır,daldır,oldur!……………………,Kan gölünde Nilüfer açarmı?……………………………………….,?……………………………………?Babayiğit’in has’ı karınca bile ezmez………………………………………….;En yürekli kabadayı da herkesi yüreğine sığdıran insandır.’’Fehim Paşa Konağı – Turgut Özakman Sözleri ile sonlanmayı istemiştir.

Emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunarım.

Füsun Akmen Balkaya
O8.02.16 /Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnnesi-İst.

https://www.egzotikforum.com

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz