Kadıköy Theatron Şubat 2016 Programı
Egzotik Forumları

Hayatın içinden...

Giriş yap

Şifremi unuttum



Anket

Egzotik Forum'dan MemNun Musunuz?

Kadıköy Theatron Şubat 2016 Programı I_vote_lcap96%Kadıköy Theatron Şubat 2016 Programı I_vote_rcap 96% [ 915 ]
Kadıköy Theatron Şubat 2016 Programı I_vote_lcap1%Kadıköy Theatron Şubat 2016 Programı I_vote_rcap 1% [ 7 ]
Kadıköy Theatron Şubat 2016 Programı I_vote_lcap1%Kadıköy Theatron Şubat 2016 Programı I_vote_rcap 1% [ 6 ]
Kadıköy Theatron Şubat 2016 Programı I_vote_lcap3%Kadıköy Theatron Şubat 2016 Programı I_vote_rcap 3% [ 24 ]

Toplam Oylar : 952


Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

Kadıköy Theatron Şubat 2016 Programı

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1Kadıköy Theatron Şubat 2016 Programı Empty Kadıköy Theatron Şubat 2016 Programı Salı 2 Şub. - 12:40:55

Yazar : EgzotikForum


-
-

Kadıköy Theatron Şubat Ayı Oyun ve Etkinlik Programı

02 Şubat 2016 Salı 20:30 “Bir Yolluk Daha / Striptiz” – VERSUS TİYATRO
04 Şubat 2016 Perşembe 20:30 “Charmolypi” – STUDIO MATEJKA**
06 Şubat 2016 Cumartesi 20:30 “İşgalde Rapsodi” – CAZU TİYATRO***
07 Şubat 2016 Pazar 20:30 “Charmolypi” – STUDIO MATEJKA**
09 Şubat 2016 Salı 20:30 “Bir Yolluk Daha / Striptiz” – VERSUS TİYATRO
10 Şubat 2016 Çarşamba 20:30 “İşgalde Rapsodi” – CAZU TİYATRO***
11 Şubat 2016 Perşembe 20:30 “Gündüz Niyetine” – TİYATROTEM
12 Şubat 2016 Cuma 20:30 “Yangın Yerinde Orkideler” – RAMPA TİYATRO**
13 Şubat 2016 Cumartesi 20:30 “Bahardan Kalan” – İLKYAZ OYUNCULARI
14 Şubat 2016 Pazar 14:00 “Cadılar” – CAZU TİYATRO*
15 Şubat 2016 Pazartesi 20:30 ” Mutfak Söyleşileri ” Tiyatro Grotto
16 Şubat 2016 Salı 20:30 “Bir Yolluk Daha / Striptiz” – VERSUS TİYATRO
17 Şubat 2016 Çarşamba 20:30 “İşgalde Rapsodi” – CAZU TİYATRO***
18 Şubat 2016 Perşembe 20:30 “Circus D’arc” – KADRO PA
19 Şubat 2016 Cuma 20:30 “Bernarda Alba’nın Evi” – MEK’AN SAHNE
20 Şubat 2016 Cumartesi 20:30 “İşgalde Rapsodi” – CAZU TİYATRO***
21 Şubat 2016 Pazar 16:00 “Bahardan Kalan” – İLKYAZ OYUNCULARI
22 Şubat 2016 Pazartesi 20:30 “Ayrılış” – TİYATRONOM (PRÖMİYER)
23 Şubat 2016 Salı 20:30 “Bir Yolluk Daha / Striptiz” – VERSUS TİYATRO
24 Şubat 2016 Çarşamba 20:30 “Avzer” – MEK’AN SAHNE
25 Şubat 2016 Perşembe 20:30 “Sürüne Sürüne Erkek Olmak” – TİYATRO ALESTA**
26 Şubat 2016 Cuma 20:30 “Kuliste” – CAZU TİYATRO
27 Şubat 2016 Cumartesi 14:00 “Cadılar” – CAZU TİYATRO
27 Şubat 2016 Cumartesi 20:30 “Macbeth Mutfakta” – KADRO PA
28 Şubat 2016 Pazar 20:30 “Ayrılış” – TİYATRONOM

Tüm rezervasyonlarınız için:
www.kadikoytheatron.org
e-mail : kadikoytheatron@gmail.com
Telefon :0541 739 4724
Bilet fiyatları:
Öğrenci: 20TL , Tam:30 TL

* Bilet Fiyatı (Çocuk Oyunu) : 20 TL
** Bilet Fiyatı: Öğrenci: 25 TL , Tam: 35 TL
*** Bilet Fiyatı: Öğrenci: 30 TL , Tam: 40 TL

Gişemizde kredi kartı geçmemektedir.
_________________________________________________
“BİR YOLLUK DAHA”

Yazan: Harold Pinter
Çeviren: Aziz Çalışlar

“STRİPTİZ”
Yazan: Slawomir Mrozek
Çeviren: Gündoğdu Gencer
Proje Tasarımı ve Yöneten: Metin BALAY
Grafik Tasarım : Gökhan Kodalak
Oynayanlar : Efsun Kaygusuz, Nil Gül, Arda Öztürk, Kayhan Berkin, Kubilay Çamlıdağ, Tarık Gündüz

BİR YOLLUK DAHA VE STRİPTİZ HAKKINDA
Baskı, işkence ve içselleştirilmiş otorite üzerine düşünmek amacıyla iki kısa oyunu bir arada oynuyoruz.
Striptiz küçük burjuvazinin yaşamı kontrol altına alma gayretiyle otoriteyi nasıl içselleştirdiğini biraz mizahi bir biçimde anlatıyor. Gülümsüyoruz ama ölüyoruz.
Bir Yolluk Daha ise sadece sözcükler kullanılarak nasıl işkence yapılabildiğini gösteriyor. Pinter oyunu 12 Eylül dönemi için yazmış. Karşımızda yine küçük burjuvazi, oyunun sonunda da yine ölüm var.
Karanlık günler. Ama yine de şiir yazılmayacak mı?
Brecht’in dediği gibi, “Elbette yazılacak, karanlık günleri anlatan.”
İyi seyirler.
Metin Balay
_________________________________________________
“Charmolypi” – STUDIO MATEJKA

Created and Performed By: Alexandra Kazazou
Director: Matej Matejka
Music: Ditte Berkeley, Daniel Han
Music and vocal Supervisor: Ditte Berkeley
Dramaturgy: Matej Matejka, Bryan Brown
Movement Supervisors: Magdalena Koza, Vivien Wood
Lights: Karol Jarek
Costumes: Agnieszka Katyńska

Charmolypi prodüksiyonu ve ilk gösterimi, 2012 yılında Grotowski Enstitüsü’nde yapıldı.

Charmolypi oyuncunun beden yoluyla anlattığı kişisel bir hikayesinden oluşmaktadır. Sözcüklerin kifayetsiz kaldığı yerde bedenin hikayesi başlar. Oyun, oyuncunun kendi kayıp parçalarını, varoluşsal bir krizden, varoluşun sıfır noktasından çıkarak, kendine, hayata veya ölüme dönmek için kullanmasını içermektedir. Performans, rüya ile gerçek dünyada kendini anlamaktaki başarısızlığının belirsizliğiyle mücadele eden bir kadının düşüncelerini gösteren bir çeşit haritadır.

Yunanca Charmolypi sözcüğü insani deneyimin köklerindeki ikiliğini kapsamaktadır. Kabaca çevrildiğinde “tatlıacı” ya da “neşelihüzün” anlamına gelir. Daha dünyevi düzeyde, yaşlıların, deneyimlerinin birikimi sebebiyle charmolypi sahibi oldukları söylenir.

Charmolypi Polonya, Yunanistan, Belçika, Rusya, Türkiye, ABD ve İngiltere gibi pek çok ülkede oynanmıştır.

“Su akmak zorunda. Zaman damla damla geçer. Tüm dünya bir kaos içindedir. Bir dakika sessizlik umutsuzlar için. BEKLEYENLER için…
Ne beklentinin ve ne de umudun olduğu bir boşlukta sadece hafıza ışık getirebilir. Beden bir kalem olsa: yazarsın, durursun, yeniden mürekkep doldurur tekrar yazarsın… Keşke beden, bir kalem olsaydı.”
Alexandra Kazazou
_________________________________________________
“İşgalde Rapsodi : BİR ROCK MÜZİKALİ” – Cazu Tiyatro

Hukukun dışına çıkan iktidarla nasıl ilişki kurulabilir? Vatandaşın, protesto, afiş ve bildiri asma, yazı yazma, sosyal medya paylaşımları gibi demokratik eleştiri araçlarını, her türlü zorbalıkla elinden alan; ölçüsüz ve hukuksuz şiddeti normalleştiren, eleştirel bir eylemde bulunan herkesi terörist ya da hain ilan eden bir iktidara karşı en doğru direniş yöntemi nedir?

Devlet şiddetinin tahayyül gücünün sınırları zorladığı bir ortamda, yaşadıklarımızı kurmaca bir oyunla, özellikle de bir müzikalle nasıl anlatabiliriz? Basit çözüm formüllerine, romantik sloganlara, kahramanlık anlatılarına düşmeden, kendimizi de eleştirecek, vicdanımızı rahatlatacak değil sorularımızı çoğaltacak bir kurmaca nasıl inşa edebiliriz?

Bu sorulardan hareket ederek yola çıktık. Metin üzerinde altı ayı aşkın bir süre çalıştık. Oyunun temel konusu işgal evi üzerinde yoğunlaştı. İşgal evleri meselesi, gündemimize yakın bir zamanda girmişti. Türkiye’de, işgal evi kavramı, sembolik olarak kullanılan ya da evsizlerin barındığı yerlerden çok, Gezi Parkı gibi kamusal alanlar ile kültürel, sanatsal veya tarihsel mekanları korumak ve bu mekanlara dünya kamuoyunun dikkatini çekmek bağlamında gündemimize girdi. Çeşitli alternatif yollar tartışılarak, nihai olmasa da belirli düzeyde bir uzlaşıyla bu meseleler rahatlıkla çözülebilirdi. Fakat toplumsal olaylarda konuşmanın ve tartışmanın önünü açmak, müzakere araçlarını çoğaltmak yerine sadece şiddeti çözüm aracı olarak benimsemiş bu düzende, bu tür eylemler maalesef onlarca insanın yaralanması, sakat kalması ve hatta ölümüyle sonuçlandı.

Müzikal çalışmalarımızın hız kazandığı günlerde Diyarbakır, Şırnak, Mardin gibi bir kaç il ve ilçelerinde sokağa çıkma yasakları ilan edilerek, bir “temizlik operasyonu” başlamıştı. Operasyonlar bugün de hala sürüyor ve bizler her gün, bizi öfke nöbetlerine sürükleyen ölüm haberleriyle karşılaşıyoruz. Bizler her gün, evleri bombalanmış, taranmış, kentleri ve köyleri yerle bir edilmiş binlerce insanın yaşadığı acıyı ve öfkeyi içimizde hissediyoruz. Fakat şiddetin bu kadar sınır aştığı, zerre ahlak, vicdan ya da kural tanımadan ölçüsüzleştiği bir ortamda içimizdeki öfkeyle nasıl baş edeceğimizi de bilemez bir haldeyiz. İtiraf etmeliyiz ki her yeni şiddet haberiyle biraz daha çaresiz ve şaşkın hissediyoruz kendimizi.

Peki ne yapmalı? Kaçıp gitmek mi gerek? “Aman şiddet benden uzak dursun” deyip insanca yaşayabileceğimiz diyarlara mı göçmeli? Korkaklık mı bu? Yoksa “biraz cesaret” deyip, kalıp direnmeli mi hukuksuzluğa? Ama neyle? Hukuk yoluyla mı? Adalet mekanizmasının içinin çürüdüğü bir sistemde bu ne kadar mümkün olacak? Yoksa sokağa mı çıkmalı? Bağırıp çağırmalı, zalimin yüzüne haksız olduğunu mu haykırmalı? İşitilecek mi sesimiz? Facebook’tan, Twitter’dan destek mesajları mı atmalı her gün? İmza kampanyaları mı yapmalı? Muhatap kim? Kimi kime şikayet edeceğiz? Altımızdaki toprak kayıp gitmiş, çareler tükenmişken yaşama, aşka, dostlarımıza, inadına sarılarak mı direneceğiz?

Yazarın elinin (Deus ex machina) sürekli kafamıza vurduğu, olay örgülerimize hiç durmadan düğümler attığı bir kurmacanın içinde çırpınıp duran oyun karakterleri gibiyiz. Ne yapmalı peki? Bu oyundan nasıl çıkacağız? Yazarı şaşırtarak belki. İktidarı merkeze koymayarak, ona hayatımızın yazarı olmadığını göstererek… Belki.

İşgalde Rapsodi, bu soruları çoğaltmak ve birlikte yeni sorular sormak için karşınıza çıkıyor. Gelin şarkılarımızı beraber söyleyelim, belki bir nebze şifa olur çaresizliğimize.

Yöneten: Hasan Şahintürk
Dramaturg: Oğuz Arici
Yazan: Behiç Cem Kola
Reji Asistanı: Ozan Özgür Yüksekdağ
Oynayanlar: Aslıhan Altunel, Başak Şamlıoğlu, Behiç Cem Kola, Bengi Kırlaroğlu, Cansu Kahvecioğlu, Ece Ertez, Hakan Yılmaz, İbrahim Aydın Kantarcılar, Murat Mahmutyazıcıoğlu, Murat Yilmaz, Yasemin Yüksel
Dekor-Kostüm: Ekip Çalışması
Müzisyenler: Deniz Tuzcuoğlu, İlkay Canaydın, Özkan Kaya
Koreografi/ Sahne Tasarım: Güneş Çağlar
Fotoğraflar: Elif Ozsut

Teşekkürler: Burcu Halaçoğlu, Cansın Bezircilioğlu, Serhan Erbek, Onur Tanyeri, Ahu Sıla Bayer, Başak Kara, Göze Şenol, Doğanay Cireli
Oyun süresi: 80 dk.
Öğrenci: 30TL Tam: 40 TL

Müzikal, Puccini’nin “La Bohème” operasından yola çıkarak yazılmıştır.
_________________________________________________
“Gündüz Niyetine” – Tiyatrotem

(Alfred Jarry’nin Zincire Vurulmuş Übü adlı oyunundan hareketle)

Tiyatrotem’in oyunu Gündüz Niyetine iki “hayalbazın”, sözüm ona topluca kötü bir rüya görmüş olan seyircilerine, Alfred Jarry’nin Zincire Vurulmuş Übü oyunundan sahneler aktararak bu rüyayı hayra yorma gayreti üzerine kurulu. Oyunda hikâye anlatma, gölge oyunu teknikleri iç içe geçirilerek kullanılmakta.
Alfred Jarry’nin Zincire Vurulmuş Übü’süne gelince, Polonya tahtını ele geçirip kanlı bir iktidar sürmüş olan Übü Baba ve Übü Ana sonunda tahttan indirilmiş ve bu ülkeden kovulup ülkesi Fransa’ya geri dönmüştür. Bundan böyle efendi değil de köle olmaya karar veren Übü Baba ile bu yolda kocasına destek veren Übü Ana’nın hikâyesini konu alan oyun keskin, ayrıksı mizah anlayışıyla, insanlığın en grotesk, en kıyıcı yanını bugün için bile alışılmadık bir biçimde gözler önüne serer. Jarry bu metninde zalimlik, tiranlık, özgürlük, kölelik gibi kavramlarının nasıl iç içe geçtiğini, böylece bu kavramların içlerinin nasıl farklı doldurulabileceği ve sonuçta nasıl saçma olana indirgenebileceği ortaya koyar.

Çeviri, Dramaturgi, Metin Düzenleme ve Sahne Tasarımı
Şehsuvar Aktaş
Ayşe Selen
Üçüncü Göz
Ayşe Bayramoğlu
Oyuncular
Şehsuvar Aktaş
Ayşe Selen
Fotograflar ve Görsel İletişim Tasarımı
Behiç Alp Aytekin
İlyas Kaya
_________________________________________________
“Yangın Yerinde Orkideler” – Rampa Tiyatro

Memet Baydur ve Yangın Yerinde Orkideler

Yazarlığının en verimli zamanında aramızdan ayrılan Mehmet Baydur ( 1954- …) 1980’li yıllarda yazdığı eserlerle en dikkat çekici oyun yazarı olarak tiyatro literatüründe yerini aldı. Yazdığı oyunlar ülkemizde ve yurtdışında defalarca sahnelendi. Avrupa’da olsa yazarlığı ve dram anlayışı üzerine birkaç defa sempozyumlar yapılırdı.
Memet Baydur yazdığı oyunlarla toplumsal hayatın dışına itilmiş insanların yaşadığı dramları ağlak olmayan bir yaklaşımla kaleme alıyor. Oyunlarında önceden denenmiş dramatik üslup ve biçimleri kendi dram anlayışıyla yeniden kurgulayarak başka türlü bir dram tarzının özgün metinlerini yaratmıştır.
Baydur, yazarlığında toplumsal gerçekliğin ortaya çıkardığı en dramatik durumları kurgularken bile üslup olarak mizah ve ironiyi, alaysı yaklaşımı ve dalga geçmeyi elden bırakmıyor.
Yangın Yerinde Orkideler’de kentin periferisineiteklenerek boşta bırakılmış insanların bireysel ve toplumsal dramı üzerinden iki karşıt hayat anlayışına prizma tutuyor. Bir yanda ideallerini gerçekleştirme cesareti oluşmamış, hayatı yarım yaşayan, çevresine yaydığı umutsuzluk ve boşunalıkduygusu ve intihar düşüncesi ile ortaya çıkan bir ‘Adam’, yanında ise özenilen, imrenilen ve taklit edilmek istenen sahici yaşamlarıyla berduş Nuri ile fahişe Neriman. Diğer yanda ise bir patron metresi Nurçin ve patronun uşağı konumundaki personelini Nezih’in sığ, sahte ve yalancı hayatlarının dramatik acısı ve toplumsal parodisi.
Rampa Tiyatro ikinci yapımı ile bu sefer yerli bir yazarımızın oyunu ile sizlerin karşısında. Toplumsal hayatımızın yangın yerine döndüğü, yalanın iktidar kurduğu, insanların bir birine yabancılaştığı günümüzde, ahlaki ve kültürel yozlaşmanın tavan yaptığı bir atmosferde sanat ve tiyatroda ısrar, toplumsal ve sanatsal özgürlüğü talep etmenin ön koşulu olduğu bilinciyle Rampa Tiyatro üretmeye devam edecek. İyi Seyirler
Metin Boran

Yazan: Memet Baydur
Yöneten: Metin Boran
Müzik: Tolga Çebi
Işık: Yüksel Aymaz
Dekor: Burcu Melek Bozan
Kostüm: Selin Ayık
Oynayanlar
Adam: Mehmet Fahri Etik
Neriman: Deniz Can
Nuri: Sertan Musellim
Nurçin: Selin Ayık
Nezih: Berk Kristal
Süre:85dk.
Bilet Fiyatları: Öğr: 25TL Tam:35TL
_________________________________________________
“Bahardan Kalan” – İlk Yaz Oyuncuları

Hangi haberi okuduğumuzda normal hayatımızı sürdürmeyi bırakacağız, neyi yaşadığımızda?
Her yüzleşmeden sonra küçük bir çatlak belirir, durgun suyu hareketlendiren. Görmezden gelinip hızlıca sıvanabilir ya da suyun çağıl çağıl devinmesi için çatlağa yol verilir.
Bir intiharın çevresinde, insanlar… Birbirine yaklaşan, geçmişe dalan, birini kaybetmenin acısıyla başka sevdiklerine eğilen, yok saydıkları soruların, sorunların dillenmesine izin veren.
Yerdeki serçeleri seyrediyorlar. Kuru iğde yapraklarının arasında onlarca serçe. Bir şey onları ürkütünce hepsi birden havalanıyor. – Ondan haber alıyor musun? diye soruyor biri. – Ne garip ben de tam şimdi onu düşünüyordum! diyor öteki.
Aslında garip filan değil: Pır diye havalanan serçeler tanıyan herkesin aklına Bahar’ı getirir.

Barış Bıçakçı’nın “Bir Süre Yere Paralel Gittikten Sonra” romanından yola çıkarak;“Bahardan Kalan”

Kurgu – Metin Düzenleme
Bilal Akar, Dila Okuş
Oyuncu Kadrosu
Bilal Akar, Dila Okuş, Müge Uyar, Serkar Aydıncı, Tülin EbcioğluUyarlama – Sahneleme – Prodüksiyon
Süre: 75 dk.
Bilet fiyatları : Öğrenci: 20 TL , Tam: 30 TL
Kurgu, metin, dramaturji çalışmalarına ulaşmak için
biroyuntasarisi.wordpress.com
_________________________________________________
“Cadılar” – CAZU TİYATRO (Çocuk Oyunu)

Bir çocuk tek başına neler yapabilir? Ülkedeki bütün çocukları kurtarmak için koca bir cadı ordusuna karşı koyabilir mi mesela? Kahramanımız, onu çok seven büyükannesinin ve arkadaşının desteğiyle heyecanlı bir maceraya atılıyor. Işığın ve gölgenin, karanlığın ve renklerin, masalın ve gerçeğin iç içe geçtiği Cadılar, küçük büyük herkesin zevk alarak izleyeceği heyecanlı, eğlenceli ve sihirli bir oyun.

Roald Dahl’ın aynı adlı eserinden oyunlaştıran: Elif Özsüt – Erhan Çene
Yönetmen: Elif Özsüt – Aslı Turan
Yönetmen Yardımcısı/Gölge Oynatıcısı: Nur Dilara Gül
Sahne ve Kostüm Tasarımı: Hale İşsever
Asistan: Püren Erbek
Oyuncular:
Aslıhan Altunel
Gamze Güzel
Hakan Yılmaz
İbrahim Aydın Kantarcılar
Tara Demircioğlu
Sevda Ertaş
Yusuf Sefaoğlu
Koray Can Yanaşık
Süre: 60 dk.
Bilet fiyatı: 20 TL
_________________________________________________
“Mutfak Söyleşileri” – TİYATRO GROTTO

Svava Jakobsdottir’in beş kısa öyküsünden esinlenerek Vala Thorsdottir tarafından yazılmış olan Mutfak Söyleşileri, Polat Niloğlu’nun dramaturjisi ve rejisi ile yeniden yorumlanıyor.Tüketime ve gösterişe dayalı toplumsal yapının inşa sürecini, ailenin tasarlanması üzerinden absürd bir dille eleştiren oyun; farklı zamanlarda yolu birbiriyle kesişen beş kadının öykülerinden oluşuyor. Mutfağa sıkıştırılan, borca alıştırılan, aileye feda edilen, metaya tutsak edilen hayatlar…

Neden?

Önce boşluk.

Ardından edinilen kimlikler.

Ve oyun!

Sonra yine boşluk…

Mutfak Söyleşileri

Yazan: Vala Thorsdottir
Çeviren: Ayşe Üner
Dramaturji / Reji: Polat Niloğlu
Kostüm: Selda Durna
Oyuncular:
Burcu Özhızalan
Deniz Gündoğmuş
Gülce Şahin
Özlem Kastel
Seda Elhan
Tuğba Çelik
Süre:70 dk
Bilet fiyatları : Öğrenci: 20TL , Tam:30 TL
_________________________________________________
“Circus D’arc” – KADRO PA

Sayın Mösyöler!!! Sevgili Madamlar!!! Circus d’Arc’ta Jan Dark’ın hikayesine şahit olacaksınız! Karşınızda pek şakacı, bir o kadar da cesur bir kumpanya göreceksiniz. Aman ha… Sirk numaralarımız gözlerinizi kamaştırırken Jan Dark’ı unutmayınız!!
Bernard Shaw’ın eserinden,
Tasarım – Uygulama: Didem Kırış, Simge Günsan
Koreograf: Özgür Kavurmacıoğlu
Dış Göz: Güray Dinçol
Afiş: Kemal Okur
Fotoğraf: Hasan Canberk Karatay
Süre: 50 dakika
Bilet fiyatları : Öğrenci: 20 TL , Tam: 30 TL
_________________________________________________
“Bernarda Alba’nın Evi” – MEK’AN SAHNE

Bernarda Alba ve kızlarının hikayesini Maria Josefa’ın gözünden dinliyoruz bu kez.
“Bak, bir yerde bir zorba varsa, şu yasak, bu yasak diyorsa işte orada nice gizli şenlikler vardır aslında. Zorbaların huyudur, kendi sözlerine fazla inanırlar. Yasak! Bitti!Yasak ne ayol!”
Bu projede oyuncu Queer kavramına Lorca’nın kadınları üzerinden bakıyor. Bedenine, Bernarda ve kızlarını çağırarak, “Kadın rolü, erkek rolü yoktur! Rol vardır.” fikrini sahnede görünür kılıyor.

Yazan: Federico Garcia Lorca
Uyarlayan/Yeniden Yazan : Pelin Temur
Yöneten/Oynayan: A. Melih Yılmaz
Çeviri Danışmanı : Ceren Karaca
Afiş : Serdest Vural
Süre : 45dk.
Bilet fiyatları : Öğrenci: 20 TL , Tam: 30 TL
_________________________________________________
“Ayrılış” – TİYATRONOM

Tanımadığın birinden nasıl hoşlanırsın?
-Biliyorum ama seni hoş buluyorum ve hastalığımdan anlayan bir uzman var orada .
-Sen bugün neden muzipsin bu kadar? İstridyeyi fazla mı kaçırdın?
-Hayır artık o kadar yemiyorum.
-Sarah, ne zaman geleceğini söylemedin.
– Bilmiyorum ne zamansa artık…

Yazar : Tom Kempinski
Çevirmen : Selin Denizci
Yönetmen : Seçkin Öcek
Oyuncular: Pınar Akgüney – Koray Kurt
Kostüm: Pınar Akgüney
Dekor : Sajel Dünya Ağın
Teknik : Emrah Düzkaya – Mert Demir – Murat Karahan
Oyun Süresi : 1 saat 30 dk.
Bilet fiyatları : Öğrenci: 20 TL , Tam: 30 TL

Nörolojik bir hastalık nedeniyle bacakları tam tutmayan tiyatro oyuncusu Sarah Wise ( Pınar Akgüney ) New York’taki evinden , Londra’da yaşayan ve agorafobi hastası olan oyun yazarı Joe Green’i ( Koray Kurt ) telefonla arar. Oyununu oynamak için izin istemesiyle başlayan hikayeyi ve aralarındaki ilişkinin gelişmesini konu alan metin seyirciye sıcak bir dünya yaratır.
_________________________________________________
“Avzer” – MEK’AN SAHNE

Mek’an’ın 2014 yılında çıkardığı oyundur. Oyun, Gezi Direnişi’ni bir sokak çocuğunun gözünden anlatır. Avzer/Mustafa, annesinin üç yaşında yetiştirme yurduna bıraktığı bir çocuktur. Büyüdüğünde yurttan kaçıp sokaklarda yaşamaya başlar. Sakarya’da o zamanlar tadilatta olan belediye binasında yatıp kalmaktadır. Bir gece sabaha karşı uyur ve uyandığında bambaşka bir Kızılay’la karşılaşır. Çok anlamaz ne olduğunu, hiçbir zaman da anlamaya çalışmaz. Kalabalığa, kalabalığın taşıdığı coşku ve kardeşlik atmosferine teslim olur.
Fakat Avzer/Mustafa’nın asıl hikâyesi, kız ve oğlanla tanışınca başlar.
Yazan: Şamil Yılmaz
Yöneten: Cansu Yumuşak
Oynayan: A. Melih Yılmaz
Afiş: Serdest Vural
Süre: 50 dakika
Bilet fiyatları: Öğrenci: 20 TL , Tam: 30 TL
_________________________________________________
”Sürüne Sürüne Erkek Olmak” – TİYATRO ALESTA

Yaşayanlar olarak zorbaların, zincirin, baskının ve dayatılan kimliklerin ağır yükünün altındaki bu dünyada nefes alıyoruz. Gözümüzü açtığımız andan itibaren toplumun üstümüze yıktığı mı, yoksa bizim korunmak için devirip, altında kaldığımız bir kimlik midir bu bilinmez.
Tarih boyunca süre gelen bu sistemin bir yıkım olduğunu gören ve aktaran Pınar Selek‘in araştırmasından yola çıkarak, sistemin tavanı yüksek, yatakları dar koğuşlarında olup bitenlere eğiliyoruz.
Yazan: Pınar Selek
Uyarlayan ve Yöneten: Orçun Ucal
Dramaturji: Nevra Ayşem Savaşçı
Işık – Efekt: Serhat Dal
Kostüm Tasarım ve Uygulama: Fatma Çıtakoğlu Nixon
Dekor Tasarım: Alesta
Afiş Tasarım: Enver Bike
Fotoğraf: Ceyhun Özden
Oyuncular:
Nevra Ayşem Savaşçı
Eser Cebecioğlu
Oğuz Gülen
Mehmet Şerif Tozlu
Süre: 60dk.
Bilet fiyatları: Öğrenci: 25 TL , Tam: 35 TL
_________________________________________________
“Kuliste” – CAZU TİYATRO

Oyun; Cyrano De Bergerac’ın kulisinde yalnız kalan bir oyuncunun hikayesi.
Başkası olayım derken kendisi olamayan…
Her şey olayım derken hiçbir şey olamayan…

Yazan: Behiç Cem Kola
Yöneten: Oğuz Arıcı
Reji Asistanı: Cansu Kahvecioğlu
Sahne ve Kostüm Tasarımı: Hale İşsever
Oynayan: Behiç Cem Kola
Bilet fiyatları : Öğrenci: 20 TL, Tam: 30 TL
_________________________________________________
“Macbeth Mutfakta” – Kadro Pa

Bir intikam yemeği tarifi..
Machbeth’in kalbinin karanlıklarına yaptığın yolculukta gördüğün ŞEY;
Acı mı?
Nefret mi Korku mu?
Hangisi olacak?
Acaba adaletin yerine geldiğini mi düşüneceksin?
Bir dahaki soğan doğramanda acı deneyimlerin geçicek mi aklından?
Duyduğun kehanetler bir cinayet getirecek mi ardından?
Oyun sonunda menemene ekmek banabilecek misin?
Macbeth’in mutfağında ölecek miyiz yoksa?
Proje: Kadro Pa
William Shakespeare’in eserinden,
Uyarlayan – Aktaran: Simge Günsan
Süre: 55 dakika
Bilet fiyatları: Öğrenci: 20 TL , Tam: 30 TL

https://www.egzotikforum.com

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz